Rahim Ağzı Kanseri
Rahim Ağzı Kanseri Nedir?
Rahim ağzı kanseri, Human Papilloma Virüsü (HPV) adı verilen bir virüsün neden olduğu bir kanser türüdür. Rahim ağzı (serviks), rahmin vajina ile birleştiği kısmıdır ve bu nedenle muayene sırasında vajina yoluyla erişilip incelenebilir. Bu kanser türüne neden olan virüsten korunmak, rahim ağzı kanserinden korunmayı da sağlar. Bu sebeple rahim ağzı kanseri, önlenebilir bir kanser olarak kabul edilir. HPV virüsü genellikle 20'li ve 30'lu yaşlarda rahim ağzına bulaşır. Bazı kişiler virüsü temizleyebilirken, sigara içen, çok fazla cinsel partneri olan veya bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler virüsü temizleyemez. Virüs enfeksiyonu sonrasında, rahim ağzı kanseri öncüsü lezyonlar (CIN lezyonları) oluşur. Bu lezyonlar uzun yıllar devam ettikten sonra kanserleşmeye başlar. Bu süreç genellikle 10-15 yıl sürebilir.
Rahim Ağzı Kanseri Kimlerde Olabilir?
HPV virüsü toplumda oldukça yaygındır. Kadınların %80’i ve erkeklerin %90’ı 40 yaşına kadar HPV virüsü ile karşılaşır. HPV virüsünün bazı tipleri kanser yapma olasılığı yüksekken, bazıları bu riski taşımaz. Tip 16, 18, 31, 33, 45, 52 ve 58 kanser yapma olasılığı daha yüksek olan tiplerdir. Virüs tipi dışında, sigara içmek, erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak, çok sayıda cinsel partnerin olması, partnerin çok sayıda başka partneri olması, doğum kontrol hapı kullanımı, obezite (özellikle adenokanserlerde), cinsel yolla bulaşan hastalıkların varlığı ve çok sayıda doğum yapmış olmak gibi faktörler de rahim ağzı kanseri riskini artırır.
Rahim Ağzı Kanseri Nasıl Anlaşılır?
Rahim ağzı kanseri, uzun bir kanserleşme sürecine sahip bir hastalıktır. Bu süreç içinde, smear ve HPV testi yapılarak kanserleşme daha oluşmadan mevcut lezyonların tedavisi mümkündür. Kanserleşme gerçekleştiğinde en sık görülen belirti, ilişki sonrası kanamadır. Ayrıca, karın alt bölgesinde dolgunluk hissi, bacak ağrısı ve vajinal kanama diğer belirtiler arasında yer alır. Hastaların %60'ı tanı anında ileri evrededir. Kesin tanı, biyopsi yani parça alma işlemi ile konur ve patolojik inceleme ile doğrulanır.
Tanı Sonrası Değerlendirme
Tanı sonrasında, rahim ağzı konusunda deneyimli bir hekimin muayenesi çok önemlidir. Rahmin her iki yanında bulunan bağların muayenesi, ameliyat kararı için gereklidir. Bağlara yayılmış bir tümör ameliyat edilmez. Muayenenin yanında, MR (emar) ve PET-CT gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılır. Bu yöntemlerle, rahmin yanlarında ve büyük damarların üzerinde bulunan lenf düğümlerine sıçrama olup olmadığı değerlendirilir. Bağlarda ve lenf düğümlerinde yayılım görülmediğinde ameliyat kararı verilebilir.
Rahim Ağzı Kanseri Ameliyatı
Son yıllarda yapılan araştırmalar, rahim ağzı kanseri tedavisinin kapalı yani laparoskopi ile yapılmasının ölüm ve tekrarlama riskini 6 kat arttırdığını göstermiştir. Bu nedenle rahim ağzı kanseri tedavisinde açık cerrahi tercih edilir. Kapalı işlem lenf düğümlerinin değerlendirilmesi için kullanılabilir. Rahim ağzı kanseri ameliyatı, rutin rahim ve yumurtalık alınması ameliyatından çok farklıdır. Rahmin bağlarının genişçe çıkarılması ve bu bağların içinde bulunan idrar yolları ve mesanenin dikkatlice ayrılması tecrübe gerektirir.
Diğer Tedavi Yöntemleri
Hastalık erken evrede tespit edilirse, cerrahi müdahale öncelikli tedavi yöntemi olarak seçilir. İleri evrelerde ise radyoterapi ve kemoterapi birlikte uygulanır. Ameliyat sonrasında, patoloji raporuna bağlı olarak kemoterapi ve radyoterapi gerekli görülürse hastaya uygulanabilir.